1 Nisaaaaan 1 Nisan 2009 Çarşamba

Yok be. Tarih öyle diye. Yoksa hayatımda yaptığım en yaratıcı(!) şaka ilkokul dörtteyken nasıl becerdiğimi bilmiyorum, ağlayarak ofise gelip dersanedeki biricik dünya tatlısı öğretmenimin beni dövdüğünü söylemek olmuştu anne-babama. Annem şok olmuş, babam da dersaneyi basmaya hazırlanmaya başlamışken işin boka sardığını farkedip "1 nisaaaaaaan ehere" demiş ve köteği ben yemiştim.

Gece dışarı çıktık emo'yla. Devamında gecenin mertlere takıldık. Sun express yeni dönem hosteslerini mezun etmiş, onun eğlencesi vardı. Kanca çalıyodu. Bu adamlar enteresan adamlar :) Bikaç kere serkanların arkasından çıkmışardı dancın'da. Bildiğin master of puppets, fear of the dark falan, adamlar bar metali çalıyolardı. Dün çıktıkları mekanın ve kitlenin de etkisiyle nasıl bi totoş setlist hazırlamışlar anlatamam. Hele vokalist, o iki metrelik karizmatik vokalist öyle bi maymun olmuştu ki. Yalnız favorim klavyecileri. Eleman acayip eğleniyor sahnede. Never there çalarken sadece o melodiyi çalıyodu, haricinde bi danslar etti geride, izlemesi acayip zevkliydi.

Güzel grup Kanca.

Neyse, gecede hostesler baya güzellerdi. Bi İzmirli olarak güzel kız görmüşlüğüm allaha çok şükür var, ama metrekareye bu kadar çok düşen organizasyonlara pek iştirak etmemiştim bi süredir. Güzel bi göz banyosu oldu. Barney Stinson gibi bi arkadaşım olmasını isterdim eğlenmek için. Tam onluk bi geceydi zira.

Döndük, mide bulantılarıyla başeden cerencim evde beni bekliyodu, keyifsizdi, hem mide bulantısından hem de ben olmadığımdan sanırım. Ne zamandır altyazı bulamadık diye izlemeyi ertelediğimiz ofisi en sonunda izleyebildik, ben bariz güldüm. Çok klas dizi dedim hatta sonra cerene. Ardından da himiyim izledik. 24 yarına kaldı.

Gece rüyalarımı anlatmasam olmaz. Uyandığımda en mutlu olduğum rüyalarım genelde futbolcu olduklarım. Bu gece de Türk Milli takımının forveti olarak italya karşısında 2 gole imza attım. Ama ikisini de kalecileri yumurtladı, sanırım kalelerinde buffon vardı. İşte maç sonrası röportajlar, tezahüratlar falan, allam çok zevkliydi.

Gecenin ikinci rüyasında annanemle farklı bi dekorasyondaki bi ikeada dolaşıyoduk. Annanem "bolero tarzı avize" gördüğünü söyleyip beni oradan oraya koşturuyodu. Ben bolero tarzı avizenin ne olduğunu bilmediğimden her gördüğüm güzel avizeye "şu mu? bu mu?" diyodum. Ama annanem koşturuyodu hiçbirini beğenmeyip. Uyandığımda annanemin koşturduğunu hatırlayıp mutlu oldum. Sonra yataktan kalkarken piti piti adımlarla annanem geçti kapımın önünden, günaydın dedi bana da.

Gecenin üçüncü rüyasında onur ve cerenle alaçatıda idik. Balık tutma yarışması vardı, biz de izleyici olarak iştirak ediyoduk. İnanılmaz manzaralar görüyoduk, o da baya iç açıcı bi rüya oldu. Ceren'in çantasına notebooklarımı falan sığdırcam diye uğraşıyodum bi ara, ne alakaysa.

Ceren baya beyaz ve güzeldi rüyamda. Güzel kızım benim.

Cuma günü İstanbul yolcusuyum. Dumdet sevenler için Quo Vadis'i izlicez. Heyecanlı diilim, süper fanı olduğum bi grup diil sonuçta. Cerenin heycanını paylaşıyorum daha çok. Bi de bahane ettim konseri aslında biraz da. Yoksa buna gitmiip Jeff Martin'e gitmek isterdim. Ama hem o tarih açısından saçma, hem de o kadar bekliyemicem blo.

Mert bana ucuz bilet ayarlıcak. Ööle dedi.

Sabah babamla annem yine yürüyüşlere başladılar, çok sevindim. Havalar çok güzelleşti izmirde haftabaşından beri. Onlar zaten havalar düzelsin diyolardı başlamak için. Sözlerini tuttular. İkiletmediler. Aferim.

Bugün yoğun bi programım var blo. Balçova Vergi Dairesi'ne gidecek evrakları iyice şekle şemale sokup, imzaları Yalçın'ım Karaca'mdan tamamlatıp müdür yardımcısıyla toplantıya giricem. Gitmişken Hasan Tahsin Vergi Dairesi'ndeki işleri halledicem. KDV İadesi ile alakalı 70e yakın Karşıt İnceleme Tutanağı ve Vergi Dairesi Bilgi Yazısı hazırlıcam. Bunların hepsini şu iki günde halledersem İstanbul'a rahat gider gelirim. Yoksa da rahat gider gelirim gerçi, çok gamsızımdır, panik yok işler yetişir ruh hali hakim oluyo üzerimde genelde. Lakin kurtulmak lazım bu halet'ten.

Bi de akşamları 40ar dakka da olsa ders çalışmaya başlamam lazım. Bunu da gündeme aliim.

Bi de okunacak kitaplar, seyredecek filmler ve diziler var.

Tüm bunları programlayıp sonra cereni görünce "hihi" diyip onla gevezelik etmek en cazip'i geliyor. Gerçi pişman olduğum söylenemez. Uykuyu azaltıp biraz daha sosyal olucam en olmadı. Genç adamım sonuçta. 5-6 saat uyku yetiyor.

Ama ders elzem.

0 yorum: